Göçmenlik Nedir ? - Yurtdışı Vize, Green Card, Eğitim ve Göçmenlik Danışmanlığı
1012
page-template-default,page,page-id-1012,page-parent,page-child,parent-pageid-1346,ajax_fade,page_not_loaded,,footer_responsive_adv,qode-theme-ver-17.2,qode-theme-bridge,qode_header_in_grid,wpb-js-composer js-comp-ver-5.6,vc_responsive

Göçmenlik Nedir ?

GÖÇMENLİK NEDİR?

Göçmen;  ülkesini gönüllü olarak terkederek başka bir ülkeye, o ülke yetkililerinin bilgi ve izni ile ilgili ülkenin Resmi Hukukuna Hukuka uygun olarak yerleşen kişidir. Yabancı bir ülkede yaşamayı tercih eden her bireyin farklı talep ve istekleri vardır. Bu sayfamızda kendi adımıza yorum yapmaktansa bu konuda haber ve röportaj yapılmış kişilerin linkin paylaşmayı uygun görüyoruz.

 

Başka bir Ülkede Hayat Kurmak.

Çalışmak için En Fazla tercih edilen 7 Ülke

En fazla öğrenci gönderen ülkeler Çin ve Hindistan

Araştırma: Göçmenler için beş kritere göre ‘en iyi’ ve ‘en kötü’ yerler neresi?

 

 

Yurtdışı Hedefim’in verdiği Yurtdışı Göçmenlik hizmetleri şunlardır:

Online başvuru talebiniz için Yurtdışı Hedefim Başvuru Formunu doldurunuz.

BAŞVURU YAP

 


Başka bir ülkede hayat kurmak:

Neden gidiyorlar?

“Geçen Mart ayında İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırının sembol fotoğrafı haline gelen boş bebek arabasını gördüğümüzde karar verdik. O an, o saat buradan gitmemiz lazım dedik.” Dilek Dervişoğlu Champs, zor verilen bir kararın dönüm noktasını böyle anlatıyor. Türkiye’de büyümüş, Fransa’da yüksek lisans yapmış. 4 yıl orada yaşamış ve 2009 yılında modern dans eğitimi almış biri olarak Türkiye’ye dönmüş. Dönmüş, çünkü Türkiye’deki gençlerin modern dansla tanışıklığına katkıda bulunmak istemiş. Bir de, “Anavatanımda çocuk doğurmak istedim” diyor. Yıllar sonra ayrılma kararında belirleyici olan da yine o. Türkiye’den ayrılmadan önce, 5 yaşındaki kızı Taksim’de bir okula gidiyor. “Okulun önünde hem asker hem polis kontrolüyle girip çıkıyordu çocuklar. Daha bebek onlar. Patlamaların hemen yanı başında olması…” diyor ve sözleri yarım kalıyor. Dilek Dervişoğlu Champs, Türkiye’den gitmeyi isteyip, bunu gerçekleştirenler arasında.Dışişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye dışında yaklaşık 5 buçuk milyon Türkiye vatandaşı yaşıyor. Bunların 4 milyon 600 bini ise Batı Avrupa ülkelerinde.


Almanya’ya başvurularda artış

Son bir yılda Türkiye’den ayrılanların sayılarıyla ilgili bir veri yok. Ancak Ağustos ayında Deutsche Welle haber sitesinin Almanya Göç ve Mülteciler Dairesi’ne dayanarak aktardığı rakamlara göre, Türkiye’den Almanya’ya yapılan iltica başvurularının sayısı bu yılın ilk yarısında, geçen yılın tamamının düzeyine ulaşmış durumda. Bu veri, Haziran 2016’ya kadar olan dönemi kapsıyor.

 

Yeni Türkiye’yi terk ediyoruz

Fotoğrafçı olarak Nora Jartan ismiyle tanınan bir kişi, binlerce kişinin kendi sayfasında paylaştığı, binlerce kişinin “beğen” tuşuna bastığı, onlarca kişinin yorum yazdığı bir gönderi paylaştı ve önce sosyal medyanın sonra da ulusal gazete ve internet sitelerinin ilgi odağı oldu. Jartan 13 Temmuz’da, Kanada’ya gideceklerini şöyle duyuruyordu: “Biz gidiyoruz. Artık tanınmaz halde olan, doğduğumuz bu topraklardan, doyacağımız topraklara göç ediyoruz.”

Telif hakkı Empics

Arkadaşları ve ailesine hitaben yazdığı yazı şu cümlelerle devam ediyordu: “Her gün ayrı bir katliamın yaşandığı, insan hayatının beş para etmediği, üstüne bir de ülkenin yarısının inancınıza, doğduğunuz yere, ideolojinize, düşüncenize göre ‘Oh olsun, iyi ki geberdi’ dediği bir yerde daha fazla yaşayamıyoruz. Belki tesadüfen o gün denk gelmeyip, patlayan bir bomba ile ölmüyoruz ama bu da pek yaşamaya benzemiyor doğrusu.” “Biz Eski Türkiye’nin insanları, Yeni Türkiye’yi terk ediyoruz” diyerek bitirdiği gönderisi, belki kendisinin de beklediğinden fazla bir ilgiyle karşılaştı. Yazdıkları o kadar çok yayıldı ki internet siteleri haberini yaptı, köşe yazarları onu yeren yazılar yazdı. Özetle yazdıkları çok okundu ve tartışıldı. BBC Türkçe‘nin sorularını yanıtlayan fotoğrafçı Jartan, bu gönderiyi yazdıktan sonra iki kademeli bir tepki aldığını söylüyor. İlk tepki aslında bir akıl danışma. “Nasıl gidiyorsunuz, biz nasıl gidebiliriz” diye soran yüzlerce mesaj aldığını belirtiyor ve o anki duygularını “Bu kadar çok insanın bizimle aynı hisleri paylaşıyor olmasını inanılmaz üzücü buldum elbette” diyerek ifade ediyor. Ardından gelen tepkileri, hakaretleri ise “Hakkımda öyle çirkin şeyler yazıldı ki, sayelerinde buraya neden geldiğimizi asla unutmayacağım” diye özetliyor.

 

“Herkes gitmenin kolay olduğunu sanıyor ama değil”

 

Peki gitmek kolay mıydı? Fevri bir karar mıydı? Orada yaşamak nasıl?

Gitme motivasyonunun temel unsurunun çocuğu olduğunu söyleyen Jartan, “Herkes gitmenin kolay olduğunu sanıyor. Ailenizi, arkadaşlarınızı her şeyi bir anda bırakıp, tüm birikiminizi riske atıp, kilometrelerce uzağa taşınmak, yepyeni bir kültüre alışmak, her gün anadiliniz dışında bir dilde konuşmak göründüğü kadar kolay değil. Ancak son dönemde ülkemizde yaşanan olaylar, bu karardan dönmemize fırsat vermedi diyebilirim. Oğlumuza daha iyi bir gelecek verme motivasyonu ağır bastı” diyor.

 

İstanbul’dan Karadağ’a

Gidenlerin gitme isteğini tek belirleyen, Türkiye’nin son bir yılına damga vuran bombalı saldırılar ve darbe girişimi ile alt üst olan dengeler değil ve her giden de Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerine gitmiyor. İstanbul’a yığılan nüfus, kalabalık, trafik gibi gündelik hayatın en can alıcı sorunları da son yıllarda Türkiye’den dışarı göçte etkili faktörler arasında. Eşiyle birlikte Balkanlarda Karadağ’a yerleşen İpek Kutbay Göde “Dünyayı gezdikçe, gördükçe İstanbul’da aslında yaşamadığımızı, resmen işkence çektiğimizi fark ettik. Trafiği, pahalılığı, kalabalığı, güvensiz ortamıyla, aşık olduğumuz şehrin, bizi evimize hapsettiğini anladık” diyor. Şimdi bu Karadağ’a gidenlere butik turlar hazırlayan, onları kendi kendilerine keşfetmeleri zor yerlere götüren Göde ve eşi, “Özlem oluyor elbette ama pişman değiliz” diye özetliyorlar duygularını.

 

Ekonomik göç

Bunların da ötesinde ekonomik kaygılar her zaman geçerli bir terk sebebi olmayı sürdürüyor.BBC Türkçe’ye konuşan İngiltere doğumlu bir Türkiyeli iş insanı, Türkiye’de yıllarca emek harcayıp kurduğu şirketi taşımak zorunda hissettiğini anlatıyor. İsmini vermek istemeyen bu şirket sahibi hem çalışanlarının motivasyonunu korumak için hem de Türkiye’nin ekonomik görünümünün gün geçtikçe daha karamsar hale geldiğini düşündüğü için şirketini Türkiye’den taşıdığını belirtiyor. Şirket sahibi, yenilikçi bir sektörde, yaratıcılık gerektiren bir alanda rekabet eden şirketinin bütün çalışanlarını “Avrupa istihdamına” kaptırmak üzere olduğunu anladığında, şirketini Avrupa’ya taşımaya karar verdiğini söylüyor.

 

ABD’den Türkiye’nin görünümü

Yurtdışına gidiş hikayelerinin iyi bir tanığı da 20 yıldır ABD’de, bu ülkeye giden Türkiye vatandaşlarına hukuki destek veren avukat ve Amerikan Muhtarlığı isimli internet sitesinin kurucusu Nurhayat Kınay. Kınay, 2001 yılında New York’ta İkiz Kuleler’e yönelik 11 Eylül saldırısından sonra ani bir şekilde kesilen ve ancak yavaş yavaş canlanan göçün son bir yılda ciddi şekilde canlandığını söylüyor. Sosyal medyada bu haberi hazırlamak için “Çevrenizde yurt dışına gidenler veya gitmeye niyetlenenler var mı” diye sorduğumda aldığım ardı arkası kesilmeyen mesajlar da Nurhayat Kınay’ın saptamasını destekler gibi.

 

İnsanlar ne zaman göçer, niye gider?

 

Peki insanlar ne zaman doğdukları toprakları bırakır, ne zaman göçerler?

Konuyla yakından ilgili psikolog ve yazar Cemal Dindar’a bu soruları sorduğumda, `hak ettiğimiz hayatın, koşulların, bu ülkede değil, başka bir yerde olduğuna dair kabulün” sadece bugün değil dün de geçerli olduğunu hatırlatarak, eski ve yeni faktörleri birbirinden ayırıyor: “Burada yeni olan sınıfsal bir kaymanın da oluşu. Yoksullar, köylüler şehre gelirken, bir de Almanya ihtimali vardı. Şimdi okumuş yazmış ve seküler bir zihinle büyümüş, o zihinle hayatı kurmaya çalışanlar, bu coğrafyada daha sıkışık hissediyorlar. Bu ülkede yaşanmaz diyerek gitme düşlerine kapılmak, tekinsizliğin ortaya çıktığı dönemlerde artıyor. 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında toplum olarak maruz kalınan katliamlar, şehirlerin meydanlarını, caddelerini tekinsiz mekanlar haline getirdi” Sayıları, oranları kestirmek için henüz erken olabilir ama kesin olan şu ki, giden, gidemeyen, Türkiye’ye dönmek isteyip vazgeçen, gitmenin yollarını arayan veya aklı hep gitmekte olup cesaret edemeyenler, her geçen gün daha görünür oluyor.


Çalışmak İçin En Çok Gidilen 7 Ülke

İş yaşamı sınır tanımıyor. Kimileri doğduğu şehirlerde iş hayatını sürdürürken; kimileri ise binlerce kilometre uzaklıkta bambaşka ülkelerde çalışıyor.

Yaşam standartlarının en yüksek olduğu yerlerin ve daha iyi standartlara sahip olan yerlerin tercih edilmesi, oldukça büyük önem taşıyan kriterler içerisinde yer alıyor. Sadece maddi olarak değil, psikolojik açıdan kendinizi iyi hissedebileceğiniz ülkeler seçmek fayda sağlıyor.

1.- KANADA  Yaşam standartlarının yüksek olduğu bu ülkede, iş olanaklarının da iyi derecede olduğu söylenebilir. Özellikle de eğitim açısından en çok tercih edilen ülkelerden birisi olduğu için, oldukça tercih edilen bir ülkedir. Daha iyi koşullarda yaşamak isteyen kişilerin de en çok tercih ettiği ülkeler içerisinde yer alan Kanada’nın OECD (Daha İyi Yaşam İndeksi) içerisinde ilk beşte yer aldığı görülüyor. Kanada kişilere vatandaşlık hakkı da tanıyor. Kanada içerisinde 3 yıl gibi bir süre zarfında yaşayan kişilere ek olarak Kanada vatandaşlığı da getirilmiş durumda. Dilenirse aileler Kanada içerisine yerleştirilebiliyor. Finans ve ekonomi anlamında çalışmak isteyen kişilerin gözü kapalı yerleşebileceği ülkelerden birisi olarak görülmekte.
2.- NORVEÇ Yüksek maaşlı bir şekilde çalışmak isteyen kişiler için önerilebilecek olan ülkeler arasında Norveç yer almakta. Norveç maddi anlamda diğer İskandinav bölgeleri ile dolgun maaşlarıyla benzerlik göstermekte. 33.492 dolar yıllık maaş ortalaması olan ülke içerisinde, doğal kaynaklarda oldukça zengindir. İş açısından cazip fırsatların sağlanabileceği bir ülke olan Norveç’te balıkçılık da yaygın bir meslek olarak ülke ekonomisine büyük katkıda bulunmaktadır.
3.- AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ Ülke içerisinde kişilerin birbirine karşı olan saygısından dolayı, ABD oldukça yüksek derecede göç alan ülkeler arasında yer alıyor. Bundan dolayı da ülke içinde yaşayan halkın her zaman insani değerleri ön planda tutması ve buna bağlı olarak da çalışma koşullarının en iyi derecede tutulması söz konusu ülkeyi çekici kılıyor. Bilişim alanında oldukça gelişmiş olan ülkede, finans alanında da çalışmak mümkün.
4.- ALMANYA İşsizlik oranının %5 gibi oldukça düşük olması, Almanya üzerinde çalışma imkanını arttırmakta. Ülkemizden yoğun göç alan Almanya’da çalışma şartlarının işe bağlı olarak değişebileceği söylenebilir. Kimi zaman oldukça yoğun tempo ile çalışmak zorunda olmak tüm ülkelerde olduğu gibi Almanya için de geçerli olabilecektir. Özellikle ülke içinde 3 milyon gibi büyük bir Türk nüfusuna sahip Almanya’da psikolojik açıdan da kolaylıkla uyum sağlayabilirsiniz.
5.- İSVİÇRE Yüksek maaş kazanma amacı taşıyan kişilerin en çok tercih ettikleri ülkeler içerisinde yer alan İsviçre’de yıllık ortalama kazanç 188.280 dolar olarak görülüyor. Bu da İsviçre’yi çalışma alanında oldukça çekici kılıyor.
6.- BREZİLYA İnsanlarının oldukça sıcak olduğu ülkeler içerisinde yer alan Brezilya’da kültürel olarak etkileşimlerin de yaşanmasından dolayı, genellikle ülkeye giden kişilerin yabancılık çekmediği gidenler tarafından her zaman vurgulanmakta. Çalışmak için gitmek isteyen kişilerin de özellikle bir şirket üzerinden davet alarak çalışmaya başlaması mümkün. İş yaşamında daha da ilerlemek isteyen kişiler de küçük işler ile başlayıp sonrasında çalışma koşullarını değiştirmekte ve ilerleyebilmektedir.
7.- RUSYA Genel olarak Rusya ile büyük ticaret hacmi olan ülkelerden birisi de Türkiye. Bundan dolayı Rusya’nın istihdam konusunda Türklere karşı sıcak baktıkları düşünülmekte. Kalifiye elemanın Rusya içerisinde oldukça az olmasından dolayı, eleman ihtiyacı her daim mevcut. Yaşam koşullarına ve soğuk iklim şartlarına uyum sağlayabilecek olan kişilerin, bu ülkeyi tercih etmesi öneriler içerisinde yer alıyor.


En fazla öğrenci gönderen ülkeler :

Çin ve Hindistan

Verilere göre uluslararası öğrenci sayısı, 2000’de 2 milyon, 2011’de 3,96 milyon ve 2016’da 4,85 milyona ulaştı. Eğitim amaçlı ülkesini terk eden bu öğrencilerin yarısından fazlası ABD, İngiltere, Avustralya, Fransa, Almanya ve Rusya’yı tercih etti. En fazla uluslararası öğrenci gönderen ülkeler ise Çin, Hindistan, Almanya, Güney Kore, Nijerya, Fransa ve Suudi Arabistan oldu.


Araştırma: Göçmenler için beş kritere göre ‘en iyi’ ve ‘en kötü’ yerler neresi?

Bu sene yapılan araştırmada göçmenler için en uygun ülke veya bölge olarak Tayvan, Vietnam ve Portekiz çıkarken en alt sıralarda Kuveyt, İtalya ve Nijerya yer aldı. Türkiye 64 ülke içerisinde 60. sırada. İngiltere ile Yunanistan da Türkiye’nin hemen üzerinde sıralandı. 3,2 milyon üyesi bulunan InterNations 2019 raporu için yapılan araştırmaya 187 farklı ülkede yaşayan 182 ayrı milletten 20 bin 259 kişi katıldı. En az 75 katılımcının cevap verdiği ülke/bölgeler sıralamaya girerken bu sayı 64 oldu. Rapor, doğdukları ülkeyi terk edip yabancı ülkelere göç eden binlerce kişinin farklı kategorilerdeki sorulara verdiklere cevaplar üzerine hazırlanıyor. ”Göçmenler için en uygun ülkeler hangileri?” sorusuna yanıt aranırken beş farklı kategoride değerlendirme yapılıyor: Yaşam kalitesi, yerleşimin kolaylığı, yaşam maliyeti, yurtdışında çalışma ve aile hayatı. Bunların yanısıra katılımcılara “Genel olarak yurtdışında yaşamaktan ne derece memnunsunuz?” sorusu yöneltilerek ‘en iyi’ ve ‘en kötü’ ülkeler belirleniyor.

Rapora göre ilk 10 ‘ülke/bölge’ şöyle oldu: Tayvan, Vietnam, Portekiz, Meksika, İspanya, Singapur, Bahreyn, Ekvator, Malezya ve Çekya. 2018 yılında çalışmak ve yaşamak için en iyi ülke Bahreyn seçilmişti. Araştırmada en altta yer alan ülkeler ise en alttan yukarıya doğru şöyle: Kuveyt, İtalya, Nijerya, Brazilya, Türkiye, Hindistan, İngiltere, Yunanistan, Rusya ve Güney Kore. Listede Bulgaristan’ın 11. sırada olması dikkat çekti. Göçmenlerin büyük ilgi gösterdiği Kanada ise 20. sırada yer aldı. Öte yandan geçen seneye göre bazı ülkelerin çok üst sıralara tırmanması dikkat çekti. Bir senede bu kadar büyük değişiklikler raporun katılımcıların cevaplarına dayandığını gösteriyor.

GÖÇMENLER İÇİN EN İYİ VE EN KÖTÜ 10 ÜLKE